Zihinsel yetersizlik ya da toplumda daha yaygın bilinen ismiyle “zeka geriliği”, tanımlanması zor bir gelişim bozukluğu olup, günümüzde entelektüel yetersizlik, öğrenme güçlüğü, gelişimsel gerilik gibi isimlerle de tanımlanmaktadır.
Çocuğun özellikle yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında aşağıdaki alanlardaki gecikmeleri zihinsel yetersizliğe işaret edebilmektedir:
Zihinsel yetersizliğin toplumda görülme sıklığı yaklaşık yüzde 1-2 olmakla beraber, erkek çocuklarında kız çocuklarından iki kat daha sık gözlemlenmektedir. Genetik yatkınlığın etkili olduğunu ortaya koyan çalışmalar yaygın olmakla beraber, zihinsel yetersizliğe; çeşitli genetik sendromlar, gebelik sırasında gerçekleşen tıbbi problemler, doğum ve doğum sonrasında yaşanan komplikasyonlar, çocukluk sırasında geçirilen ağır hastalıklar gibi nedenler de yol açabilmektedir. Zihinsel yetersizliğe sahip birey davranışlarında doğum yaşını değil zekâ yaşını gösterir. Bir başka deyişle, söz konusu bireyler normal gelişen çocuklar ile aynı gelişim aşamalarından geçseler de bu aşamaları daha yavaş bir hızda geçer ve belli alanlarda yaşıtlarının gerisinde kalabilir. Bu bireylerin davranışları kronolojik yaşıtlarından ziyade aynı zeka yaşında oldukları bireylerle benzerlikler gösterir.
Zeka olarak adlandırılan, bilişsel yetenek ya da karşılaşılan sorunları çözebilme ve amaca uygun davranabilme yetisi şeklinde tanımlayabileceğimiz bu kavramın kişiye özel ölçülmesi, belirli zekâ testleriyle yapılmaktadır. Literatüre göre IQ testinden alınan puan 70 ya da altındaysa, bireyin zekâsının yaşıtlarından farklı bir gelişim gösterdiğinden şüphe edilebilir. Genel olarak bu IQ skoruna göre hafif derece, orta derece ve ağır derece şeklinde bir değerlendirme yapılmaktadır. Fakat bu değerlendirmede IQ skorunun kesin belirleyici olduğu anlamına gelmez. Zeka, farklı tipleri olan (sözel, sayısal, müzikal, fiziksel vs.) bir kavram olduğundan, bireyin hangi alanlarda yaşıtlarından geri kaldığı, hangi alanlarda becerikli ve uyumlu olduğu birebir görüşmelerle tespit edilmeli ve özel bir değerlendirme ve tedavi süreci uygulanmalıdır.
”
Alo Yeditepe