El titremesi, ellerin istemsiz ve ritmik şekilde sallanması durumudur. Her yaşta görülebilmekle birlikte özellikle orta ve ileri yaşlarda daha sık ortaya çıkmaktadır. Titreme, sadece Parkinson hastalığına özgü bir belirti olmamakla birlikte, stres, yorgunluk, kafein tüketimi, tiroid sorunları veya bazı ilaçlar gibi pek çok farklı neden kaynak oluşturabilmektedir.
El titremesi, şiddetine, hızına ve hangi durumlarda meydana geldiğine göre farklı tiplerde sınıflandırılır ve bu doğrultuda tedavi edilir. Sizler için el titremesinin nedenlerini, hangi durumlarda dikkat edilmesi gerektiğini ve tedavi seçeneklerini ayrıntılı şekilde ele aldık.
El titremesi fizyolojik nedenlerle herkeste görülebilen bir sorundur. Fazla kahve tüketmek, aşırı yorgunluk, ağır kaldırma, stres, uykusuzluk gibi durumlarda el titremesi yaşanabilmektedir. Hastalık kaynaklı titremeler ise frekansına (hızına) ve büyüklüğüne göre değerlendirilir.
Büyük ve yavaş titreme, Parkinson hastalığında sık görülürken, küçük ve hızlı titremeler esansiyel tremorda daha yaygındır, çoğunlukla da gençlerde görülür. Bunun yanında hipertiroidi, stres ve ince motor hareketler de titremeyi artırabilir.
Hayır elbette her el titremesi Parkinson'a işaret etmez. Parkinson hastalığında el hiç titremeyebilir. El titremesi olan herkesin Parkinson olacağı ya da titremesi olmayanın Parkinson olmayacağı düşüncesi doğru değildir.
Parkinson hastalığında görülen istirahat tremoru (istirahat halinde titreme), hastalığın dört temel bulgusundan biridir. Bu titreme, kişi bir şey yapmaya çalışırken değil, tam tersine hareketsizken ortaya çıkar. Örneğin muayene sırasında hastaya “Ellerinizi kucağınızda, yan yana koyun” denildiğinde, el veya parmaklar boş dururken titremeye başlar. Yine yürürken kollar serbest bir şekilde sallandığında, sallanan kolda titreme görülebilir.
Buna karşılık postürel tremor dediğimiz titreme tipi ise, el veya kol yerçekimine karşı belli bir pozisyonda tutulduğunda ortaya çıkar. İnce motor hareketlerde —örneğin bardak tutmak, çay içmek, kalemle yazı yazmak gibi— küçük ve hızlı titremeler belirginleşir. Hatta kişi titremeyi kontrol etmek için durmaya çalıştıkça, titreme daha da artabilir. Oysa bardağı ağzına götürmeye devam etse, titreme bir miktar azalabilir.
Parkinson’da tipik olarak istirahat halinde titreme vardır; kişi hareket etmeye başladığında bu titreme kaybolur. Ancak Parkinson hastalarının hareketleri yavaşladığı için (bradikinezi) günlük yaşamda çay taşımak veya bir işi seri şekilde yapmakta zorlanırlar. Bazen ilaç kullanımı da bu tabloyu taklit edebilir. Özellikle antipsikotik ilaçlar, yan etki olarak Parkinson’daki gibi istirahat titremesine yol açabilir. Bu durumda “ilaçlara bağlı parkinsonizm” tablosu ortaya çıkar. İlaç kaynaklı titremeler, hem istirahat halinde hem de postürde görülebilen “karma” tip titremeler olabilir.
Parkinson: İstirahatte titreme vardır, harekette azalır.
Esansiyel tremor: İstirahatte titreme yoktur, ince işler yapılırken ortaya çıkar.
İlaca bağlı titreme: Hem istirahatte hem de hareket halinde görülebilir.
Esansiyel tremorda genetik geçiş sık görülür. Jenerasyon atlayabilir; dede veya amcada olabilir. Ancak aile öyküsü olmayan kişilerde de görülebilir.
El titremesi, nedenine bağlı olarak tamamen ortadan kaldırılabilen veya kontrol altına alınabilen bir durumdur. Eğer titreme bir ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkmışsa, ilacın kesilmesi ya da başka bir ilaçla değiştirilmesi genellikle sorunu çözer. Benzer şekilde, titremenin sebebi tiroit hastalığıysa ve özellikle hipertiroidi söz konusuysa, tiroidin tedavi edilmesiyle titreme büyük ölçüde düzelir. Ancak bazı titreme tipleri, özellikle genetik veya dejeneratif (hücrelerin yavaş yavaş işlevini kaybettiği) nedenlere bağlı olanlar, tamamen ortadan kaldırılamaz. Bu durumlarda “semptomatik tedavi” uygulanır. Yani amaç, titremeyi tamamen yok etmek değil, günlük yaşamı kolaylaştıracak düzeyde azaltmaktır.
Bu yaklaşım, tansiyon veya şeker hastalığının tedavisine benzetilebilir: İlaç kullanıldığında tansiyon ya da kan şekeri normal seviyelere iner, ancak ilaç bırakıldığında sorun geri döner. El titremesinde de aynı durum geçerlidir; ilaç alındığında titreme belirgin şekilde azalır, fakat ilaç kesildiğinde yeniden ortaya çıkar.
Dolayısıyla bu tip titremelerde, “Bir süre ilaç kullandım, bitti, artık bir daha elim titremeyecek” gibi bir beklenti doğru değildir. Tedavinin etkisi, ilacın düzenli kullanımına bağlıdır ve süreklilik gerektirir.
Bazı kafa titremeleri, özellikle hafif veya istemsiz olanlar, hastalar tarafından fark edilmez. Aslında titreme başkaları tarafından gözlemlenebilir; kişi kendisi kafasının sallandığını hissetmez. Bunun nedeni, beynin sürekli sallanan kafa hareketini otomatik olarak düzeltmesi ve görüşü sabit tutmasıdır. Böylece kişi, kafasının titrediğini fark etmez ve görüşü etkilenmez.
Evet. Kafa, çene ve ses de titreyebilir. Bazı kafa titremeleri esansiyel tremorda ya da distoni gibi kas kasılması bozukluklarında görülür. Kafa titremesi olan kişiler bunu fark etmeyebilir; beyin otomatik olarak görüntüyü stabilize ettiği için sallantıyı hissetmezler.
Hipotiroidi olarak tanımlanan tiroidin az çalışmasını bağlı olarak titreme görülmez. Ancak tiroidin çok çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkan hepertiroidi tablosunda el titremesi ilk belirtilerden biridir. Bu kişilerde, kilo verme, ellerde titreme, uykusuzluk, yorgunluk gibi şikayetler de ortaya çıkar. Bunun yanında titreme kişinin yaptığı işe göre da daha fazla hissedilebilir. Örneğin daha ince bir iş yapan kişiler el titremesini daha yoğun hisseder.
Bu içerik Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
”
Alo Yeditepe
