Vücudun kendi kendine geliştirdiği, yani dışarıdan bir bakteri ya da virüs girmeden ortaya çıkan tiroid bezi iltihabıdır. Graves’le ilgili iyi haber kanserleşme riskinin düşük olması yani iyi huylu bir hastalık olmasıdır. Kötü haber ise, kronik olması yani yıllarca devam etmesi ve hastaların yaklaşık 1/3’ünde hastalığın gözlere vurarak gözlerde dışarı doğru çıkma oluşturmasıdır. Graves’li hastalar mutlaka bu konuda uzman bir hekim tarafından yakın takip altında tutulmalıdır. Çünkü hastalık bazen alevlenebilir ve bu durumda hastanın ilaç takviyesi alması ya da eğer ilaç kullanıyorsa bunların dozunun arttırılması gerekebilmektedir.
Graves’li hastalarda gözlerde büyüme başladığında cerrahi girişimle tiroidi almak gerekebilir, ancak bu konu tartışmalıdır. Çünkü geç kalınmış vakalarda ameliyat olunsa da gözlerdeki bozukluk düzelmez ve kalıcı hale gelir.
Graves hastalığının belirtileri tiroid bezinin fazla çalışmasına (hipertiroidi) bağlı belirtilerle aynıdır. Metabolizma hızlandığı için kilo kaybı olur, uyku ritmi bozulur, aşırı hareketlilik, yerinde duramama olur, kalp hızlı çalıştığı için çarpıntı, bağırsaklar hızlı çalıştığı için tuvalete çıkma ihtiyacı artar. Bu bulgulara ek olarak hastaların yaklaşık 1/3’ünde gözlerde irileşme ve ileriye doğru çıkıklık oluşur. Bu ciddi bir durumdur. Tek çözüm yolu, gözlerde irileşme başladığında ameliyatla tiroid bezinin vücuttan çıkartılmasıdır. Bu ameliyattan sonra gözlerdeki irileşme durur bir miktar gerileme de görülebilmektedir.
Graves hastalığı dışında hiçbir tiroid hastalığı gözlere vurmaz, gözlerde hastalık oluşturmaz. Bu sadece Graves’e özgü bir durumdur. Ancak şu da iyi bilinmelidir ki, gözlerde oluşan her türlü irileşme Graves hastalığı anlamına gelmez, bunan farklı nedenleri de olabilmektedir.
Tanı, kanda tiroid bezini uyaran proteinlerin (TRAB) ölçülmesi ile konur. Gravesli hastalarda bu proteinlerin kandaki değerleri yüksek çıkacaktır.
Tedavide üç farklı seçenek vardır:
Bunlardan hangisinin tercih edileceği sorusunun cevabı hastaya ve hastalığın şiddetine göre belirgin farklılıklar içermektedir. Doğru cevap ancak bir endokrinoloji uzmanı ya da endokrin cerrah tarafından verilebilir.
Öncelikle şu iyi anlaşılmalıdır ki, Graves bir tür kanser değildir. Vücudun kendi kendine başlattığı bir iltihaptır. Kanser riski düşüktür. Graves’li hastalar kanserden çok hastalıklarının takibini aksatmaktan çekinmelidir.
”
Alo Yeditepe