Farklı hastalıklar nedeniyle bobrek fonksiyonlarında bozulma gelişen kişilerde nefroloji hekimleri, meydana gelen böbrek hasarının durdurulabilmesi, mümkünse düzeltilmesi için maksimum çaba harcamaktadır. Amaç kişinin kendi böbreklerinin en uzun süre çalışmasını sağlamaktır. Tüm müdahalelere rağmen böbrek yetmezliği son aşamaya geldiğinde hastanın hayatta kalabilmesi için bir tedaviye ihtiyaç duyulur. Bugün için, mümkün olan tüm hastalarda, böbrek nakli en ideal tedavidir.
Hastalıkla karşılaşılması durumunda her insanda ortaya çıkan ilk tepki sıklıkla tetkiklerde hata olduğu düşüncesiyle, tekrar tahlil yaptırma isteğidir. Sonuçlar aynı duruma işaret ettiğinde önce öfke ardından umutsuzluk ortaya çıkar. Bu zor süreçte sağlık çalışanlarının böbrek hasarının geri dönüşümsüz olduğundan emin olması son derece önemlidir. Bu noktada, yapılan muayene, tetkik, radyolojik inceleme sonuçları ve hastanın hikayesi hastalığın seyrini açık ve net olarak ortaya koymaktadır.
Geri dönüşümsüz olarak böbrek fonksiyon kaybı yaşayan son dönem böbrek yetmezliği hastalarında böbrek nakline yönelik yapılacak değerlendirmeler iki aşamalıdır. Öncelikle hastanın nakil olmasına engel bir durum olup olmadığı araştırılır. Sistematik olarak tüm organ sistemleri değerlendirilir. Kalp ve damar sistemi sağlığı bu aşamada önemli bir değerlendirme alanıdır. Hastanın tüm yandaş hastalıkları, kan tetkikleri, radyolojik incelemeleri böbrek nakli olması ile ilişkili olarak değerlendirilir. Saptanan tüm ek problemlerin de tedavi edilebildiği bir plan yürütülür. Sonuçta böbrek nakli olmasında sakınca saptanmayan hastalar için vefat eden kişilerden yapılan organ bağışıyla elde edilecek böbreğin nakli ve canlı vericiden alınacak böbreğin nakli şeklinde iki alternatif mevcuttur.
”
Alo Yeditepe