Karaciğer, vücudumuzdaki 1,4-1,7 kg ağırlığı, yumuşak, pembemsi-kahverengi, üçgen şeklinde en büyük organıdır.
Karaciğerin temel görevleri şöyle sıralanmaktadır:
Karaciğer, vücudun en önemli organlarından biridir ve birçok görevi vardır. Ancak bazı durumlar karaciğerin zarar görmesine neden olabilir.
Aşırı Alkol Tüketimi; Karaciğere zarar veren en önemli unsurlardan biri uzun süreli ve yoğun alkol kullanılmasıdır. Bu durum, karaciğer yağlanması, alkole bağlı hepatit ve siroza neden olabilir. Alkole bağlı karaciğer hastalıklarına yol açtığı gibi sonuçları karaciğer nakline kadar gidebilir.
Hepatit Virüsleri; Hepatit A, B, C, D ve E virüsleri de karaciğere zarar veren sorunların başında gelir. Özellikle Hepatit B ve C zaman içinde kronikleşerek siroz veya karaciğer kanserine neden olabilir.
Sağlıksız Beslenme ve Obezite: Karaciğer hastalıklarında beslenme son derece önem taşır. Aşırı yağlı, şekerli gıdalar karaciğer yağlanmasına neden olur. Sağlıksız beslenmenin sonucu aşırı kilo da karaciğer yağlanmasının temel sebepleri arasındadır. Yağlı yiyeceklerden zengin batı tipi beslenme, bol protein ve karbonhidrat içeren yiyecekler riski arttırır. Şekerli ve içecekler yağlanmada önemli rol oynar.
Bazı İlaçlar ve Bitkisel Ürünler; Uzun süreli, yüksek dozda ya da bilinçsiz kullanılan ilaçlar, takviye edici ürünler ve bazı bitkisel kürler de karaciğeri etkiler.
Zehirli Maddeler ve Kimyasallar; Bazı meslekler ve işlerde kullanılan pestisit, solvent gibi kimyasallar ve bazı mantar türleri de karaciğerde toksik hasara yol açabilir.
Uzun Süre Aç Kalmak veya Aşırı Hızlı Kilo Vermek; Aşırı kilo kadar uzun süren aç kalmaya neden olan diyetler ya da kısa sürede hızlı kilo vermek de karaciğer yağ metabolizmasında dengesizliğe neden olur. Bu da karaciğer iltihaplanmasını ve yağlanmasını tetikler.
Sigara ve Madde Kullanımı; Uzun süre tütün ve tütün mamulleri kullanımı da karaciğerde hücre hasarına neden olduğu için karaciğer zarar verir.
Karaciğer uzun süre zarar görse bile bunu hemen göstermez. Ancak hasar belirli bir eşiği geçince sorunlar gözlenmeye başlar.
Basit yağlanma genellikle belirti vermezken, ilerlemesi ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Vücut insülini etkili kullanamadığı için insülin direnci gelişir ve bu da yağ birikimini tetikler. Özellikle bel çevresinde yağlanma artışıyla karakterize obezite gelişir. Karaciğer yağlanmasıyla diyabet arasında da yakın ilişki vardır. Diyabetlilerde karaciğer yağlanması riski 2-3 kat fazladır. Karaciğer yağlanması olanlarda kalp krizi, inme ve ateroskleroz riski yükselir.
Eğer kişide yağlanmayla birlikte hepatit, alkol kullanımı diğer karaciğer hastalıklarının varsa siroz riski katlanarak artar. Örneğin hepatit B’nin karaciğere ilk yumruğu vurduğu ikinci yumruğu da yağlanmanın vurmasıyla siroz ihtimalinin oldukça arttığı söylemek mümkün.
Karaciğer aslında kendi kendini temizleme yeteneğine sahip bir organ olmakla birlikte bazı yaşam tarzı alışkanlıklarını düzenleyerek bu sürece destek olmak mümkün. Karaciğeri temizlemek” deyince genelde sihirli bir içecek ya da detoks programı aransa da en hızlı ve sağlıklı temizlik, karaciğeri yormayan bir yaşam tarzıdır.
• Zararlı alışkanlıklar kesilmeli; Alkol bırakıldığında karaciğer kendini düzeltmeye başlar. Şöyle ki alkolü tamamen bırakan bir kişinin karaciğer enzimleri 4 hafta içinde düzelmeye başlar.
• Trans yağ ve şeker içiren ürünlerden uzak durulmalı. Hazır ve işlenmiş gıdalar tüketilmemeli.
• Gereksiz yere ilaç kullanılmamalı. Takviye ürünlerden uzak durulmalı.
• Hem toksinlerin daha kolay atılmasını hem de safra akışını kolaylaştırmak için günde en az 2-2,5 litre su içilmeli.
• Düzenli hareket edilerek karaciğer yağlanması azaltılmalı.
• Gece 23.00 – 03.00 arası, karaciğerin kendini yenilediği saatler olduğu için bu saatlerde uykuda olmalı sağlayacak uyku düzeni oluşturulmalı.
Karaciğerin fonksiyonlarını doğru olarak yerine getirip, getiremediği birçok özel kan testiyle kontrol edilebilmektedir. Bu testler aynı zamanda, akut ile kronik karaciğer hastalıkları ve hepatit ile kolestaz (safra tıkanıklığı) arasında ayırıcı olabilmektedir. ALT, AST, GGT, ALP, Bilirubin, Albumin gibi testler temel karaciğer sağlığını gösterir. Bunlar sayesinde erken aşamada karaciğer sorunları fark edilebilir, ilerlemeden önlem alınabilir.
ALT (SGPT); Karaciğer hücrelerinin hasar görüp görmediğini gösterir. Yüksek olması durumunda Hepatit, yağlanma, siroza işaret eder.
AST (SGOT); ALT gibi karaciğer hasarını gösterir. Yüksekliği karaciğer ve kalp hastalıklarıyla ilgili soruna işaret eder.
Karaciğer sağlığı için şeker ve yağdan uzak beslenme en doğru beslenme şekli olsa da bazı gıdalar hem yağlanmayı önlemesi hem de toksinlerin atılmasına yardımcı olduğu için değerlidir. Ancak “karaciğer dostu” denilen her bitkisel ürünün masum olmadığı unutulmamalıdır. Bu nedenle her takviyenin kişiye özel olması çok önemlidir.
Enginar; Antioksidan içerdiği için karaciğeri temizlemeye ve yenilemeye yardımcıdır. Ayrıca safra üretimini artırdığı için yağların vücuttan atılmasına da yardımcı olur.
Sarımsak; Allicin ve selenyum gibi bileşenleri sayesinde karaciğer enzimlerini aktif hale getirir ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
Limon; C vitamini deposu olan limon doğal detoks sürecini destekler. Limonlu su, safra üretimini artırır, sindirimi kolaylaştırır
Zeytinyağı; Antioksidan olan E vitamini kaynağı olan soğuk sıkım zeytinyağı hücreleri korur ve yeterli miktarda kullanıldığında karaciğerin çalışmasını da kolaylaştırır.
Yeşil yapraklı sebzeler; Marul, ıspanak, semizotu gibi yeşil yapraklı sebzeler vücudu alkali hale getirerek karaciğeri rahatladır.
Ceviz; Omega-3 ve glutatyon kaynağı ceviz toksinlerin parçalanmasına destek olur.
Pancar; Doğal bir anti-inflamatuar ve antioksidan olan pancar karaciğer toksinlerinin temizlenmesine yardımcı olur.
Zerdeçal; Kurkumin maddesi sayesinde karaciğer hücrelerini iltihaptan korur. Aynı zamanda zerdaçalın yağlanmayı önleyici etkisi bulunur.
Su; Karaciğer için en doğal detoks aracıdır. Yeterli su tüketmek, toksinlerin karaciğerden böbreklere geçişini ve vücuttan atılmasına yardımcı olur.
Bitkisel ürünler özellikle bazı ilaçlarla etkileşime girebileceği için zarar verebilir. Üstelik içeriği net olmayan ürünlerde risk daha fazladır. Dolayısıyla bu iddialarla satılan bazı takviyeler karaciğere zarar verebilir. Bu nedenle hekim kontrolünde olmadan bitkisel destek kullanılmamalı.
• Alkol tüketmeyin ya da çok az (haftada en fazla iki kadeh) tüketin.
• Gereksiz ilaç ve takviye kullanmayın.
• İşlenmiş, çok yağlı ve şekerli hazır gıdalardan uzak durun.
• Günde en az 2 litre su tüketin.
• Haftada en az 3 gün olmak üzere düzenli egzersiz yapmaya çalışın.
• Enginar, sarımsak, zeytinyağı, limon, yeşil yapraklı sebzeler gibi karaciğer dostu besinler tüketin.
• Akdeniz tarzı beslenin ve aşırı kilo almaktan kaçının.
• Hepatit aşılarını ihmal etmeyin.
• Düzenli sağlık kontrolleriyle karaciğer enzimlerinizi takip edin.
• Bitkisel ürünler ya da takviye edici gıdaları hekiminize danışmadan kullanmayın
Hakkında
Mezun Olduğu Fakülte ve Yılı:
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi (1995)
”
Alo Yeditepe
