Düşünüldüğünden daha karmaşık bir yapıya sahip olan bağışıklık sistemimiz tükettiğimiz besinler dâhil birçok faktörden etkileniyor. Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, hareketli yaşam ve düşük stres gibi yaşam tarzı faktörleri ile bağışıklık sisteminin vücudu enfeksiyon ve hastalıklarla savaşmaya en etkili şekilde hazırladığını hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı bu konuda yapılması gerekenlerin yanında yapılmaması gerekenler olduğuna da dikkat çekti. Özellikle hafta sonu ve yaklaşan yılbaşı gibi kısıtlama dönemlerinde evde geçirilen uzun saatlerde beslenmeden, uykuya yapılacak hataların sonrasında bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebileceğine işaret etti…
“Evde kaldığımız bu dönemlerde, ekran karşısında işlerimizi tamamladığımızda elimiz sürekli atıştırmalıkla gidiyor olabilir. Bir de bunun yanında eve sipariş verme kolaylığının artması bizleri sağlıksız seçimler yapmaya yönlendiriyor” diyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleleri Beslenme ve Diyetetik Uzmanı şu bilgileri verdi: “Gün içerisinde fark etmeden yaptığımız atıştırmalıklar günlük şeker, tuz ve doymuş yağ tüketimimizin artmasına ve bağışıklık sistemimizin baskılanması ile sonuçlanabilir. Daha olumlu etkiler için; paketli ürünleri olabildiğinde evinize almamaya çalışın. Bunun yerine, meyve sebze tüketimini desteklemeye çalışın. Gözünüzün önüne koyabileceğimiz bir meyve sepeti ile çiğ kuruyemiş kasesi veya sağlıklı tariflerden yapılmış atıştırmalıklar bu konuda size yardımcı olabilir.”
Pandemi döneninde birçok kişinin kilo aldığını ve bu dönemde de alınan bu kiloları vermek için çaba içine girdiklerini söyleyen uzmanımız, buna yönelim yapılan hataların da sağlık açısından risk oluşturabileceğini anlattı. “Kilo vermek için uygulayacağınız kısıtlı ve sağlıksız diyet senaryoları, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek besin öğelerinden yoksun olması nedeniyle hastalıklara karşı gücünüzü azaltacaktır.” Diye konuşan Yeditepe Üniversitesi Bağdat Caddesi Polikliniği Beslenme ve Diyetetik Uzmanı şu bilgileri verdi: “Yeterli miktarda, çeşitli besin gruplarını tüketmek, bağışıklık hücreleri dahil tüm hücrelerin sağlığı ve işlevi için gereklidir. Bununla beraber yine bağışıklığımızı korumak adına hekim önerisi olmadan aldığımız multivitamin, vitamin ve besin desteklerinin toksik etki yaratması veya kullanılan diğer ilaçlarla etkileşime girmesi de mümkün. Bu nedenle Hipokrates’in dediği gibi; besinler ilaçlarımız olsun.”
Uyku ve bağışıklığın da birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu hatırlatan Beslenme ve Diyetetik Uzmanı yetersiz veya kalitesiz uykunun, beslenme düzenini kötü yönde etkileyerek hastalıklara yakalanma riskinizi artırabileceğini söyledi. Bununla birlikte yeterince dinlenerek doğal bağışıklığı güçlendirmenin mümkün olduğunu belirterek, “Uyumakta güçlük çekiyorsanız, yatmadan önce ekran süresini bir saat için sınırlamayı deneyin, çünkü telefonunuzdan, televizyonunuzdan ve bilgisayarınızdan yayılan mavi ışık vücudunuzun doğal uyanma-uyku döngüsünü bozabilir. Çoğu yetişkinin gece başına en az 7 saat uyuması gerekir” diye konuştu.
Su, bağışıklık sisteminizi desteklemek de dahil olmak üzere vücudumuzda birçok önemli rol oynuyor. Vücudumuzda enfeksiyonla savaşan önemli bağışıklık hücrelerini taşıyan ve dolaşım sisteminizdeki lenf adı verilen bir sıvı büyük ölçüde sudan oluşuyor. Bu nedende susuz kalmak, lenf hareketini yavaşlattığı gibi bağışıklık sisteminin de bozulmasına olabiliyor. Beslenme ve Diyetetik Uzmanı bu nedenle egzersiz yapılması veya terleme olmadan da nefes alıp vererek ve idrar ve bağırsak hareketleriyle sürekli olarak su kaybedildiğini söyledi. “Susuz kalmak baş ağrısına neden olabilir ve fiziksel performansınızı, odaklanmanızı, ruh halinizi, sindiriminizi ve kalp ve böbrek fonksiyonunuzun düzgün çalışmasını engelleyebilir. Susuz kalmak sizi hastalığa daha yatkın hale getirebilir, her gün yeterli miktarda su içtiğinizden emin olun” dedi.
Bağışıklık sistemi üzerinde çok büyük etkisi olan unsurlardan biri de stres. Beslenme ve Diyetetik Uzmanı normalde vücudumuzun yarattığı stresin faydalı olduğunu ancak özellikle karantina dönemleri gibi dönemlerde uzun süreli stresin bağışıklık sistemimizde dengesizliklere sebep olabileceğine işaret etti. Stres, kilo ve bağışıklık arasındaki ilişkiyle ilgili şunları anlattı: “Kaygı, depresyon, sindirim sorunları, kalp hastalığı, uyku bozuklukları, fazla kilo alımı, hafıza ve konsantrasyon sorunları dahil sağlık sorunları riskinizi artırır. Karantinada, evde yapabileceğimiz stres yönetimi aktiviteleri sınırlı olduğundan, stres size daha fazla sağlıksız besin tüketmenize yol açabilir. Buda bağışıklık sisteminizle beraber vücudunuzun sağlıklı çalışma şeklini bozabilir. Meditasyon, yoga, egzersiz, toprakla ilgilenme, çeşitli hobiler gibi aktiviteler yoluyla stres seviyenizi düşürebilir, bağışıklık sisteminizin düzgün çalışmasını sağlayabilirsiniz.”
Fiziksel aktivite, sadece kas yapımı ve stresten kurtulmak için değil, aynı zamanda sağlıklı olmanın ve sağlıklı bir bağışıklık sistemini desteklemenin önemli bir parçası. Egzersiz genel bağışıklık hücrelerinin ve diğer enfeksiyonla savaşan moleküllerin vücutta daha kolay dolaşmasını sağlayarak bağışıklığınızı destekler. Araştırmaların her gün 30 dakika kadar kısa bir süre orta-şiddetli egzersiz yapmanın bağışıklık sisteminizi canlandırmaya yardımcı olduğunu gösterdiğini hatırlatan Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Hilal Karaca, ”Karantina döneminde, gün içerisinde evde daha hareketli hale kalmaya çalışabilirsiniz. Dans edebilir, temizlik yapabilir, egzersiz veya spor aletlerinden faydalanabilirsiniz” diye konuştu.
Tütün kullanımı ile akciğer kapasitesinde ve besin emiliminde azalmaya ve buna bağlı bağışıklık sisteminizin düşmesine sebep olabiliyor. “Covid19’un ortaya çıkması ile 1 milyondan fazla sigara kullanıcısı sigarayı bıraktı ve bağışıklık sistemlerini bloke etmemek için çok faydalı bir adım attı.” diyen Hilal Karaca, “Ayrıca sigara tüketimi tat duyusunu değiştirerek, yediğimiz besinlerden düzgün tat alamamamıza böylece daha fazla besin tüketmemize neden olur. Bu döngü bağışıklık sistemimizi kötü yönde etkiler” şeklinde konuştu.
”
Alo Yeditepe