Hastalara kök hücre nakli öncesi “hazırlama rejimi’’ adı verilen tedavi uygulanır. Bu tedavi kemoterapi +/- radyoterapi içerir. Ortalama 1 hafta sürer. Takiben nakledilen kök hücreler dolaşımına girdikten sonra, kemik iliğine girerek yerleşir. Bu hücrelerin kan üretmesi genellikle nakilden sonra 2 ila 4 hafta içerisinde meydana gelir.
Nakil öncesi uygulanan hazırlık rejiminin ağırlığına bağlı olarak değişik oranlarda ve şiddette bulantı, kusma, ishal, kabızlık, iştahsızlık, halsizlik ve ağız içinde yaralar gelişebilmektedir. Nakledilen kök hücreler alıcının kemik iliğine yerleşip, yeni kan hücreleri üretinceye kadar kan ve kan ürünleri ihtiyacı bulunmaktadır.
Otolog nakilde; hastanın kendisinden toplanan kök hücrelerin arasına hastalıklı kök hücrelerin de karışma olasılığı bulunduğundan, nakil sonrası hastalığın tekrarlayabilme riski bulunmaktadır.
Allojenik nakilde; alıcı ve vericinin bağışıklık sistemleri birbirine uyum sağlayamayabilir. Bu nedenle, nakledilen kök hücrelerce gelişen yeni bağışıklık sistemi alıcının organlarını yabancı gibi görüp tepki verebilmektedir. Alıcının karaciğerinde, cildinde, kemik iliğinde ve bağırsaklarında hasar oluşabilmektedir. Graft versus host olarak tanımlanan bu komplikasyon, hastaların yaklaşık yüzde 50’sinde, değişen oranlarda ve şiddette ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda hasta tedavi edilir. Ancak ağır vakalarda organ harabiyeti ortaya çıktığı için bu kez organ yetmezliği görülebilir.
Çevre kanı (periferik) kök hücre bağışında, aşı uygulaması sonrasında; geçici halsizlik hissi, ateş, geçici grip benzeri belirtiler, genel vücut ve kemik ağrıları, dalak bölgesinde dolgunluk hissi görülebilmektedir. Yan etkiler genellikler ilacın son dozunun alınmasından sonraki bir kaç gün içinde sona erer. Aferez sırasında ise kişi halsizlik, ürperme, üşüme, baygınlık, dudaklarda uyuşma ve ellerde kramp hissedebilir. Kemik iliği bağışının aksine, çevre kanı kök hücresi bağışı anestezi gerektirmez.
Ancak, çevre damar yolları işlem için uygun olmayan kişilerde, geçici süre ile merkezi bir venöz kateter (boyun, göğüs ya da kasık bölgesindeki geniş damara yerleştirilen esnek bir tüp) takılması gerekebilmektedir.
Kemik iliği kök hücre bağışında aşılamaya ihtiyaç duyulmamaktadır. Genellikle tek seferde yeterli sayıda kök hücre elde edilmektedir. Bu tip bağışta, çevre kanı kök hücre bağışından farklı olarak, ameliyathane şartlarında kişiyi uykuya sokan genel anestezi ya da bel altında his kaybına yol açan lokal anestezi verilir. İşlem ortalama bir saat kadar sürer. Dikiş gerektiren bir kesi oluşmaz. Verici, genellikle ertesi gün kan tetkikleri yapıldıktan sonra taburcu edilir. Kalça bölgesinde 1 hafta kadar sürebilen ağrı meydana gelebilmekte, anesteziye bağlı olarak geçici boğaz ve baş ağrısı gözlenebilmektedir. Kök hücreler devamlı olarak kendini yenileyebilme özelliğine sahip olduğu için, bağış işleminden sonra bağışçının kök hücreleri belirli bir sürede tekrar eski sayısına ulaşmaktadır.
18 - 55 yaş aralığında, sağlıklı, Hepatit B, Hepatit C ve Sifiliz hastalığı geçirmemiş olan, kronik hastalığı bulunmayan, kanser, HIV (AIDS) tanısı almamış kişiler, kemik iliği bağışı yapabilmektedir.
”
Alo Yeditepe