Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanlar, ince bağırsakta gerçekleşen SIBO hastalığı hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
Sağlıklı bireylerin bağırsak ve midelerinde bir miktar gaz bulunmaktadır. Ancak bu olağan gaz varlığına ek olarak kısaca SIBO (Small Intestinal Bacterial Overgrowth) olarak isimlendirilen; ince bağırsakların fazla sayıda bakteri üremesi sonucunda gerçekleşen gaz ve şişkinlik şikâyetleri de görülmektedir.
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları uzmanları ince bağırsakta gerçekleşen SIBO hastalığı hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
SIBO, bağırsak dengesi bozulduğunda, normal şartlarda bağırsakta bulunan bakterilerle birlikte, özellikle fırsatçı ve zararlı bakterilerin de ince bağırsakta kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkmaktadır.
Şişkinlik ve gaz: Bakterilerin sayısının artışı onların daha fazla metabolik reaksiyon oluşturması anlamına gelmektedir. Bu reaksiyonlar sonucunda bağırsaklarınızda normalden çok daha fazla gaz oluşur ve bu durum şişkinliğe sebep olmaktadır.
Karın ağrısı ve ishal: Gelişen şişkinlik bağırsakları gererek karın ağrısı oluşturabilmektedir. Buradaki ağrı tek bir noktada toplanmaz ve dışkılama hissi gibi duyulabilmektedir. Ayrıca bakterilerin fazla mayalanma yapması ishal durumu da oluşturabilmektedir. (Nadir olsa da SIBO hastalarında kabızlık problemi de görülebiliyor.)
Yorgunluk: Aşırı bakteri çoğalması vitamin eksikliğine sebep olabilmektedir. Eksik vitaminlerin en sık bulgusu halsizlik ve kronik yorgunluk olarak ortaya çıkmaktadır.
SIBO tanısı, nefeste hidrojen ve metan ölçümüyle saptanabilmektedir. Buna göre seçilecek probiyotikten hasta fayda görebilmektedir. Ancak seçilecek her probiyotik hastaya faydalı olmayabilmektedir. Probiyotiklerin içindeki bakterilerin bir kısmı SIBO hastalığını tetikleyebilmektedir.
Genellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenen, işlenmiş gıdalar ve alkol tüketen kişilerde görülme oranı daha fazladır.
Aşırı derecede karın şişliği, gaz, kabızlık veya ishal yakınmaları, SIBO ile ilişkilendirilebilmektedir.İnce bağırsaklarda aşırı bakteri üremesi olarak tanımlanan bu durumda hasta, uygun diyet, probiyotik ve antibiyotik kullanımıyla rahatlatılabilmektedir.
Son yıllarda SIBO’nun, kalp damar hastalıklarını, insülin direncini tetikleyebileceği, otoimmün hastalıklarla birlikte görülebileceği üzerinde duruluyor.
SIBO kronik bir hastalıktır. Bu nedenle tedavisi bir anda ve hızlı bir şekilde gerçekleşmiyor. Bağırsaklar için lokal etkili bazı antibiyoterapi ajanları ile aşırı çoğalmayı baskılama esasına dayanıyor. Ama ne yazık ki bu tip tedavilerin çoğunda kısa süre sonra SIBO durumu tekrarlıyor. Bu sebeple antibiyotik yerine kekik yağı, sarımsak ve çörekotu yağı gibi doğal seçenekler de tercih edilebiliyor.
”
Alo Yeditepe