Sağlıklı bir kemik iliği ve kan hücrelerinin varlığı, yaşam için şarttır. Bazı hastalıklar kemik iliğini etkileyerek fonksiyon görmesine engel olabilmektedir. Böyle durumlarda kemik iliği, çevre kanı ya da kordon kanı nakli doğru tedavi seçeneği olabilmektedir. Kemik iliği ve çevre kanı kaynaklı kök hücre nakilleri, genel olarak “hematopoietik kök hücre nakli” olarak tanımlanmaktadır. Bazı hastalıklar için tek tedavi seçeneği hematopoietik kök hücre naklidir. Hematopoietik nakille, sağlıksız kan üreten hücreler sağlıklı olanları ile değiştirilmektedir. Nakledilen bu hücreler de sağlıklı eritrosit, lökosit ve trombositleri üretmeye başlamaktadır.
Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Aferez Ünitesi, Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapakta olan TÜRKÖK Biriminin İstanbul Aferez Merkezi olarak da faaliyet göstermektedir. Türkiye genelindeki nakil adayı hastaların gönüllü vericilerinin tetkik, muayene ve kök hücre toplama işlemlerini yaparak ilgili nakil merkezlerine ulaşımını sağlamaktadır.
Kemik İliği Nakli Ünitesi ekibinde; sorumlu hekim, yardımcı sorumlu hekim, kat hekimi, dahiliye hekimi, nakil konusunda tecrübeli hemşireler, aferez ve kök hücre laboratuvarında görevli biyologlar, aferez hemşiresi ve vaka koordinatörlüğü görevini yürüten biyolog bulunmaktadır.
Hematopoietik kök hücre, kemik iliği, çevre kanı ve göbek kordon kanında bulunan, yaşam boyu kendi kendini yenileme ve farklı hücrelere dönüşebilme kapasitesine sahip hücrelerdir. Bu hücreler kırmızı kan hücrelerine (eritrosit), beyaz kan hücrelerine (lökosit) ve trombositlere dönüşebilen kan hücreleridir.
Kemik iliği, kan hücrelerinin oluşumunu sağlayan ve kemiklerin içinde saklı bulunan yumuşak, süngerimsi bir dokudur.
Nakil için hastanın kendi kök hücreleri kullanılmaktadır. Lenfoma ve multiple miyelom tanılı hastalarda sıkça kullanılan tedavi seçeneğidir. Tedavinin hangi aşamasında hastadan kök hücre toplanacağı önemli bir noktayı oluşturmaktadır. Nakile bağlı mortalite (yaşam kaybı) oranının düşük (< 3%) olması en önemli avantajıdır. Hastanın kendisinden toplanan kök hücrelerin arasına hastalıklı kök hücrelerin de karışma olasılığı bulunduğundan, nakil sonrası hastalık tekrarlayabilmektedir. Graft versus tümör riskinin azaltılması için de nakil sonrası hastalara sağlamlaştırıcı ve/veya idame tedaviler uygulanabilmektedir.
Tipik olarak lösemi, aplastik anemi ve miyelodisplastik sendromlar gibi kemik iliği bozuklukları olan hastaları tedavi etmek için kullanılmaktadır. Bu işlemde; öncelikle hastalıklı kemik iliği, hazırlama rejimi adı verilen kemoterapi ve / veya radyoterapi ile ortadan kaldırılır. Daha sonra sağlıklı bir vericinin kemik iliği, çevre kanı veya göbek kordon kanından toplanan kök hücreleri ile değiştirilir.
Alıcı ve verici arasında kısmi HLA (insan lökosit antijen) uyumsuzluğu olan ve 1. Derece akrabadan (kardeş, çocuk ya da anne-baba) yapılan nakile “haploidentik nakil” veya “kısmi HLA uyumsuz’’ nakil denir. Verici adayı olabilmek için en az yüzde 50 uyum yeterlidir. Bu nakil tipi ile hemen her nakil adayı hastanın potansiyel bir vericisi bulunabilmektedir.
Allojeneik nakil ile benzerdir. Buradaki fark, vericinin hastanın özdeş (tek yumurta) ikizi olmasıdır. Tek yumurta ikizleri aynı genlere sahip olduklarından, aynı HLA dizileri vardır. Nadir bir nakil tipidir. “graft versus host” ve “graft versus tümör” etkisi yoktur. Malign (kötü huylu) hastalıklardan çok, benign (iyi huylu) hastalıkların tedavisinde tercih edilmektedir.
Otolog nakilde hastalara, allojenik nakilde ise vericilere bazı ilaçlar (büyüme faktörleri gibi) verilir. Bu sayede kemik iliğinde bulunan kök hücreler çevre kana yönlendirilir. Takiben, çevre kana geçmiş kök hücreler özel bir cihaz aracılığı ile toplanır. Bu işleme “kök hücre aferezi” ya da “hasatı” adı verilir. Toplanan hematopoietik kök hücreler çoğunlukla bazı işlemlerden geçirildikten sonra uygun koşullarda dondurularak saklanır. Nakil günü eritilerek hastaya nakledilir. Allojenik nakilde ise, toplanan kök hücreler bazen işlemden geçirilmeden ve dondurulmadan hastaya nakledilir.
Kök hücreler her iki koşulda da hastaya periferik kandan (damar yoluyla) nakledilir. Hematopoietik kök hücre nakli ile sağlıksız kan üreten hücreler sağlıklı olanları ile değiştirilmiş olur. Nakledilen bu hücreler de sağlıklı eritrosit, lökosit ve trombositler üretmeye başlar.
Nakil hastaları, taburculukları sırasında bir dizi eğitimden geçirilir. Yapılan nakil tipine göre ayrıntılar değişmekle birlikte, bu eğitimler sırasında; diyet, enfeksiyonlardan korunma ve gelişebilecek bazı komplikasyonlar hakkında hastalara bilgi verilir. Hastalara evde kullanmaya devam edecekleri ilaçlar anlatılır.
”
Alo Yeditepe